bugün
yenile
    1. -14
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ya aq bunu her sabah sıcak soğuk farketmeksizin okurduk mal gibi. iyi ki kaldırıldı.
    2. -3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bu ülkede birçok kürt, arap, laz yaşıyor. onlar tabiki istiklal marşımıza ve bayrağımıza saygı duymak zorunda ancak hiç biri türküm doğruyum çalışkanım demek zorunda değil.
      17anayasa 66. madde "türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes türktür." - delpieroformasi 20.09.2016 22:51:09 |#3749638
    3. -3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      türkümü geçtim niye çalışkan olmak zorundayım ben. saçmalıktı.
      5senle aynı fikirdemiyiz vay amk vazgeçtim gerekliydi lol - nabu 29.06.2015 02:49:00 |#2442554
    4. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ben her sabah okumayı severdim. hala da seviyorum. zorunlu değil artık ama o yaşa geldiğinde ezberleteceğim yeğenime, bilsin.
      0yeğenin ezberlemek zorunda değil rahat bırak çocuğu gadfddds - aris velouchiotis 29.06.2015 03:14:59 |#3292059
    5. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      dönemin milli eğitim bakanı reşit galip tarafından hazırlanıp 23 nisan 1933'ten 2014 yılına kadar ilköğretim okullarında okutulan şiir.
    6. 7
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Putlaştırmayla alakası yok .Kaldırılması da öğrenciliği puştlaştırmaktır. (bkz: hay put diyen ağzını sikeyim)
    7. -3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bunu bi tane bile öğrenci doğru düzgün okumuyodu zaten pek bişey fark etmedi
    8. -4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Karda kista kiyamette o zulmü öğrenciye cektirmenin hicbir manasi yoktu. Kalkti çok iyi oldu çok da güzel oldu.
      2bazı öğrenciler için büyük bir zevkti for example me - oguzhanarslan 29.02.2016 00:43:51 |#2560905
    9. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Ulan her övdüğümüz şeyi putlaştırıyo muyuz?
      0yüceltmek putlaştırmaktır - sari dayi 29.06.2015 03:36:49 |#2442569
      0alakası yok.hz. muhammed de put mudur yani tövbe haşa? - cilginturk 29.06.2015 03:37:44 |#2442565
      0ey bugünumuzu sağlayan ulu atatürk! buyur - sari dayi 29.06.2015 03:38:57 |#3031984
      butun yorumlari goster (4)
    10. 17
      +
      -entiri.verilen_downvote
      türküm, doğruyum, çalışkanım. ilkem, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi, özümden çok sevmektir. ülküm, yükselmek, ileri gitmektir. ey büyük atatürk! açtığın yolda, gösterdiğin hedefe, durmadan yürüyeceğime ant içerim. varlığım türk varlığına armağan olsun. ne mutlu türküm diyene !
      0istemsizce iyi dersler arkadaşlar dedim aq - v persie nin vurus stili 29.02.2016 14:18:36 |#2561286
    11. 9
      +
      -entiri.verilen_downvote
      küçükken okumaktan gurur duyduğum okulu bana sevdiren şeylerden biriydi tarihe karıştı
    12. -3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      faşist devlet yapısının küçük çocuklara dayattığı ırkçı ve köhnemiş bir zihniyetin - kaldırılması çok geç kalınmış- bir uygulaması. her sabah küçücük çocuklara sanki bir kışladaymış gibi esas duruşa sokup ant söyletmek, -bir kürd'e, laz'a çerkez'e, rum'a her sabah bunları söyletmek- varlıklarını türk varlığına armağan ettirmek bir tekçiliğin, faşizmin ta kendisi. gelip burada 'ne mutlu türküm diyene' diyenler sizde ırkçısınız evet. tabi hata sizde değil. sizleri robot gibi işleyenlerde. sistemin size reva gördüğü. maalesef daha çocukken milliyetçiliği kafanıza vura vura sokmaya çalıştılar, 'türk öğün çalış', 'ne mutlu türküm diyene' fişlerini hecelemeye ezberletmeye çalıştılar. her sabah 'varlığınızı türk varlığına armağan' ettiler. devlet beyinlerinizi eline alıp her gün her sabah ince ince nakış işler gibi işledi, hamur gibi yoğurdu. varlığınızla ne yapacağınıza karar verebilme hakkını bile size bırakmadılar. sizden daha kocaman, soyut bir şeylerin varlığına armağan ettiler sizi. size hiç sormadan. her pazartesi sabahı, cuma akşamı 'kahraman ırkıma bir gül' diye şiir okuttular. her yıl milli bayramlarda ırkçı rezilliklerle şiirler okuttular, o şiirleri okurken duygulanmanız, gururlanmanız gerektiğini belletiler. yetmedi din derslerinde türk milletinin yüceliğini anlattılar. yetmedi inkılap tarihinde anlattılar, yetmedi milli güvenlik dersi verdiler. ve daha bir çok şey... evet sizlere milliyetçi olmayı en birinci vazife, en yüksek ülkü olarak öğrettiler, kafanıza yıllar boyunca vura vura soktular. yani, baştan sona insani duygulara değil, milliyetçi duygulara sahip olmanızı istediler. ve çoğu hâlâ devam ediyor. evet küçükken beyninize işlettiler hepsini. demem o ki 'fuck the system' gelin vazgeçin bu milliyetçilik illetinden. ne diyordu şair; ''ne mutlu insanım diyene.''
    13. -1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      gereksizdi. toplum tek bir ırktan oluşmuyor çünkü. bu topraklarda üst kimlik hiçbir zaman ırk olmadı, din oldu hep. bu and kaldırıldığı zaman istiklal caddesi'nde protesto yapan yaşlılar vardı, ömrümde gördüğüm en boş ve salak insanlar aha onlardı.
    14. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      meseleyi çok yanlış anlamış bazıları.. eğitim yerinde askeri disiplin olmaz, ogrenciyi sıkmak yanlış vesayre gibi şeyler yazılmış. tamam, bu dediklerinizde haklısınız ama bir düşün bakalım senin gibi düşündükleri için mi karşılar and'imıza? hayır kardesim. bunların dertleri egitim falan değil. bizzat "türk" ile. türkiye cumhuriyeti devleti'nde moda olmuş artik "türk"e düşmanlık. mesele bu yani. mesele "kürdüm looo" dersen barış böceği oluyorsun, "türk"üm dedin mi hemen fosikkk. çakma solcular var aramızda, solcu geçinip aslında etnik milliyetçi olanlar. biliyorlar kendilerini. yoksa eğitim, insan hakları, bilim vesayre gececeksin bunları.
    15. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ülkenin dört bir yanında türk olmayan insanlar varken hatta etnik baskıdan milletler birbirine girmişken. insanlar türk olduğu için kürt olduğu için ermeni olduğu için asılıyor infaz ediliyor zulüm görüyorken devlet çocuklarına her sabah zorla ne mutlu türküm diyene dedirtmesi zaten yeterince faşizan bir uygulamaydı. hümanist bir insan olarak gayet memnum olmuştum kaldırılmasına. türküz de ne olmuş yani ne artısı olabilirdi ki. ne mutlu insan kalabildim diyene!
    16. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bacak kadarken sabah soğuğunda canımız çıkana kadar varlığım türk varlığına armağan olsun, ne mutlu türküm diyene diye bağırıyorduk. yeni nesil bunu yaşayamayacak. çok mu zorlarına gitmiş türklük de kaldırdılar? göğsümüz kabara kabara türküm dedirtmemek için ellerinden geleni yapıyorlar sanki.
    17. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "...ey büyük atatürk açtığın yolda, gösterdiğin hedefe, durmadan yürüyeceğime and içerim."
    18. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ben mezun olduğum dönemde andımız daha kalkmamıştı ve ben gurula okurdum andımızı. evet haylaz haylaz içeri kaçanlarda vardı tabiki ama çocukluk, kıymetini bilemedik zamanında.
    19. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ekşi sözlük kendi hesabımdan :"alıntıdır" bir atmosfer basınçta her türk borçlu doğar. herkes bilir ki 6 yaşındaki bir çocuk devlet, vatan, millet vb. zırvalıklarına karşı sofistike eleştiriler sunabilecek durumda değildir. kah “ şehit “ , kah “ gazi “ , olmadı mübarek köyümüzün kurtuluş tarihleriyle isimlendirilmiş eşsiz okullarında, varlığının türk varlığına armağan olduğu her gün tekrarlatılarak beyni bir güzel yıkanır, ehlileştirilir, vatandaşlaştırılır, tosuncuk hali verilip sokağa salınır. okuma yazma öğrensin, mal olmasın diye gönderilen çocuklar, okulda üç büyük puta tapmayı öğrenir. devlet, vatan, millet. bu hızlandırılmış aptallaştırma ve ehlileştirme operasyonu ile birlik ve beraberliğin sadece bu anadolu putları için olduğu kafalarına kazılmalı, oyun dışında tüm örgütlenmelerin öcülük olduğu kendilerine öğretilmelidir. olur da bir çocuğun kafasının çalıştığı ve ötekiler gibi olmadığı fark edilirse onu derhal sisteme entegre etmek gerekir. kah icabında kendisine sınıf başkanlığı verilerek güç, ispiyonculuk, işbirliği kanıksatılmalı; kah 23 nisan, 10 kasım, 29 ekim, 19 mayıs vb.'de " bu vatan toprağın kara bağrında.. " şiiri okutturulup, takdirle alkışlanmalıdır. henüz 9 yaşında yazdığı kompozisyonun güzelliği sebebiyle değil ; vatan, millet, bayrak, ölüm, düşman, temalı şiirleri bağıra bağıra şevkle okuduğu için alkışlanan bu zeki çocuk, artık devletin varlığı için risk olmaktan çıkar. bundan sonra kafasını bu boktan sistemi nasıl “ muhafaza ve müdafaa “ edeceğine yoracaktır. devlet dininin tüm ibadetleri ve vazifelerini yerine getirdikçe pohpohlanan bu tosuncuk, vatan putunun militan bir mümini olarak piyasaya sürülür. ondan beklenen “ içinde bulunduğu durumun ahval ve şerait” lerini düşünmemesidir. ama bu kokuşmuş ve köhne sistem de'yi ayrı yazmayı öğretemediği gibi en basit politik endoktrinasyonu bile başarmaktan ziyadesiyle yoksundur. çat ! bu teslis inancının yılmaz neferi tosuncuk, bir gün askerlik gerçeği ile karşılaşınca dünyası yıkılır. kara kara düşünmeye başlar. bu sünnetten sonra yaşadığı ikinci esaslı şoktur. hayaller suya düşmüştür. beklenen olmamış “ muhtaç olunan kudret “ liberal-kapitalizme ve gündelik hazların duvarına çarpmıştır. merve'yi biraz daha bafilemek, ödenmesi gereken krediler, yeni kurulan iş, kurulmuş kallavi sosyal ortam “ çok nâmüsait bir mahiyette tezahür “ etmiştir. akademik kariyere abanılır, kaçılır, google'da " bedelli askerlik " aramaları yüz bin yüz bin artmaktadır. oysa hepimiz biliyoruz ki bir bayrağın altında kıpırdamadan dakikalarca koro halinde laalalala lı şarkılar söylemek, insan hakları ve özgürlükler için mücadele etmekten iyidir. sert ritimli, emir dolu ve zengin kafiyeli şiirler bizi somut dertlerimizden arındırır, tüm sorunlarımızı çözer. zengini, fakiri, işçisi, paşası, müteahhidi bir bayrak altında tek vücut olurken, ezilenlerin sesleri bastırılabilir. " her türk asker doğar " argümanının etrafına sümüksü bir şekilde yapıştırılmış zaferler tarihinden, herkes bir şekilde payını alıp mutlu olma ve gurur duyma hakkını sonuna kadar kullanabilecektir. tarihimiz ölen ve öldürenlerin tarihidir, bunların hepsi kahramandır. her kahraman öldürür, öldürdükçe kahramanlaştırılır. ve biliriz ki şirin kızlar kahramanları çok sever. elinde rambo bıçağı olan traşlanmış bir asker, " vatan, millet, devlet " üçlüsünden kurabileceği en basit cümleyle bile, bütün günahlarını silebilecektir. mesela hababam sınıfı bile " gençliğe hitabeyi " okuduğunda mahmut hocaları ve tüm türkiye’nin gözlerine bir anda gireceklerinin farkındadır. bir yeşilçam izleyicisi, zengin kız ile fakir çocuğun ancak sınıfsal eşitlik sağlandığında aşklarının mümkün olacağını öğrenir. demokrasi, insan hakları, fikir özgürlüğü, insanca yaşama hakkı, sağduyu gibi kavramlar “ duyar kasıcılık “ , “ anarşiklik “, “ hayınlık “ olarak etiketlenir. toplumda özgürlük kitleleşmeye başladığı anda sistem tehlikeye girer. kahraman paşalar sisteme yurtdışından ithal ettikleri “ olmadı devlet, olmadı laiklik, olmadı bölücülük “ laflarıyla hemen müdahale etmelidir. böylece birileri cezaevlerinde işkenceden ölürken kimse bunları sorgulamayacak, ve bu çürümüş sistemin sefasını birilerini sürmeye devam edebilecektir. bu devlet tapınmasının kitleleri ahmaklaştırdığının farkında olan bürokrasi zenginleri, tosuncuk mezhebinin “ neden biz hep fakirler ölüyoruz ? “ sorusunu duyduklarında ürperirler. hemen lütfettikleri üç beş kuruş parayı mehmetçik vakfına bağışlayıp makbuzunu hürriyet’e gönderirler. yaptırdıkları haber sonrasında " aaa ben bu tür şeylerin bilinmesini istemiyordum “ oynanmalıdır. tosuncuklar bu hareket karşısında duygulanmalı ve bizler de bunu yemeliyizdir. yemiyorsak bile yemiş gibi yapmalıyızdır. faşizm sizin sandığınız kadar aptal değildir. bu büyük makine durmaksızın çalışır, masum bir çocuk girer silahlı bir militan çıkar. gönüllü olmanız yetmez, görevli olmanız da beklenir. hele bu erkek egemen şişmiş egonun avantajları size doğuştan verilmişse, bunun faturası da size doğar doğmaz kesilmiştir. henüz daha liberal-kapitalizm özal ile türkiye’de yayılmamış iken sizi bir anda iğdişliğe mahkum eden “ askere gitmeyene kız verilmez “ tabusu, “ hacı ben çalışıyorum “ ile artık çatışır. devletin derdi artık bu kadar askerin nasıl doyurulacağı ile bürokrasi ile zenginleşmiş adamların orta-sınıfa ne kadar ihtiyaç duyduğu olur. sistem böyle işler. her sabah 15 dakika boyunca dikilip koro halinde marşlar söyleyen çocuklara “ yat, kalk, otur “ demek çok zor değildir. kafalarına “ bu topraklar kanla kuruldu. “, “ kan iyidir, öldürmek iyidir, ölmeden veya öldürmeden kahraman olunmaz. “ yerleşmiştir. devlet kalplerde geçen şiddeti bilir, kahraman da erotikleştirilmelidir, bir vampir sineması nuri bilge ceylan’dan yeğdir. devlet, millet ve vatan putlarının sunmuş olduğu bedelli askerlik dediğimiz tövbe hakkı, tanrılara cüzi bir bağış ile sizden gasp edeceği zamanınızı size geri vermek için sunulan bir anlaşmadır. hökümet, hazinedeki para durumu, işsizlik rakamları ve ne kadarı orduya ne kadarı kapitalist sisteme hesabını iyi analiz ettikten sonra optimal bir sonuca ulaşıp, gençlere onlardan aldığını geri vermek için ticari bir anlaşma teklif etmelidir. teklif şudur, parayı ver askerlikten kurtul. kimse " hacı sen kim oluyorsun ya beni mallaştırıyorsun ? " demez. denmesi de müsaade edilmez, sistem şansını uyuşturulmuş tosuncukların olası bir sorgulamasına bırakmayacaktır. anayasa halka göre değil, ilk önce sistemi kutsayacak ve koruyacak ilkeler etrafında dizayn edilmiştir. gaz bir linç kültürü, militarizm övgüsü, gez-göz-arpacıktan ibaret kahraman anlatısı ile organize edilip sokaklara salınmış bu putperestlere güven olmaz. ne olur ne olmaz diyerek devlet kendini garanti altına almalı ve “ askerlikten soğutma kanunu “ da var olmalıdır. “her türk borçlu doğar ! her türk borçlu doğar ! her türk borçlu.. ! “
    20. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      i̇lk okul yıllarında hissettim kendimi. bağıra bağıra üstüne basa bas "ne mutlu türk'üm diyene!"diye bağırasım geldi yatakta...
    21. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      o yaştayken ataların donarak öldü fakat sen 5 dakika bile sürmeyen öğrenci andını soğukta ya da sıcakta okumaya gelemiyorsan anasını sikmişler memleketin haberimiz yok
    22. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hiç bir zaman okumaktan gocunmadım ama malum birilerinin çok zoruna gitti
    23. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      --- spoiler --- ey büyük atatürk! açtığın yolda, gösterdiğin hedefe, durmadan yürüyeceğime ant içerim. varlığım türk varlığına armağan olsun. ne mutlu türküm diyene ! --- spoiler ---
    24. 11
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ilkokula giderken her öğrencinin sıraya bağlandığı bir sistemimiz vardı hepimiz en az bir kere bütün okula okumuş ve okutmuştuk güzel günlerdi, özlenen günler
    25. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ilkokul yaram, unutamayacağım bir şanssızlık silsilesi. olay şöyle ki her sabah rastgele birini seçerler okuturlardı ilkokulda bilirsiniz ben de okumamak için hiçbir zaman önde sıraya girmezdim hep arkadaydım çıkartsalar beni ezberimde ama aşırı heyecan sıkıntım olduğu için titreye titreye karıştırıp okuyacağım biliyorum yani neyse bir gün yağmur yağdı normalde böyle günlerde içeride sıra oluruz orda okurlar falan lan o gün ne içeride ne dışarıda sıra olduk direk sınıfa herkes sırasına yerleşti ben de arkalarda oturuyorum. sonra hoca şey dedi hadi andımızı okuyalım dedim sıçtık umarım beni kaldırmaz kafamı falan eğiyorum ulan hoca birden adımı söyledi gel oku dedi yok mok falan dedim salmadı çıktım tahtaya böyle bir heyecan bastı başladım 2-3 kelimeden sonra karıştırdım bana bir tane tokat attı 40 dakka boyunca tek ayak üstünde arkam dönük çöpün kenarında beklememi emretti ben de mal gibi bekledim öyle buda böyle utanç dolu saçma bir anımdır dostlar
    26. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      0ANDI NE LAN - sarkozy 14.03.2021 00:27:51 |#4123172
    27. -6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      zırvalıktır. kaldırılması ise gayet yerindedir. en basit nedenleri için bir görsel paylaşacağım entrynin sonunda. gerçi o görseldeki abimiz büyük bir ihtimal atatürk ve türk düşmanlığından ötürü bu fikirde ama doğruyu söylüyor. haliyle, demek ki meymiş? söz, söyleyenden daha önemliymiş. daima. gorsel (bkz: mustafa yeneroğlu)
    28. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Şey mi dostum, yine yangınlar yine ben...
    29. 30
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Türküm, doğruyum, çalışkanım, İlkem: küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir. Ülküm: yükselmek, ileri gitmektir. Ey Büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim. Varlığım Türk varlığına armağan olsun. Ne mutlu Türküm diyene! Tek bir kelimesi yanlış değildi. Yok faşizmmiş yok dinen yanlış söylemleri varmış falan. Adım adım hedeflerine ulaşıyorlar ve biz izlemekten başka bir şey yapamıyoruz
    30. 9
      +
      -entiri.verilen_downvote
      zırvalıkmış, kimlik dayatmasıymış geçiniz efendim bunları, açık açık ben türk düşmanıyım deyinde rahatlayın.
    31. 14
      +
      -entiri.verilen_downvote
      t: türk olmanın tarifinin yapıldığıdır. bunları yapmayan, bunlara layık olmayan, bunların aksini yapan türk değildir; --- spoiler --- türk'üm, doğruyum, çalışkanım, ilkem: küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir. ülküm: yükselmek, ileri gitmektir. ey büyük atatürk! açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim. varlığım türk varlığına armağan olsun. ne mutlu türk'üm diyene! --- spoiler ---
    32. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Üzerine ekleme yapacak mental güce henüz ulaşamadığım konuyla alakalı olduğunu düşündüğüm bir entry(#4368626) İçinde Mustafa Kemal Atatürk'ün belki de en güzel sözünün bulunduğu ant.(#4354041) Ne mutlu ki çocukluğumda okuyabilme gururunu yaşadım. Keşke yeni nesiller de bu gururu yaşayabilirlerdi...
    33. 15
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bu kutlu günde yad edelim; (#4371148) bugün gördüğüm en güzel şey; :)